FAYDALI BİLGİLER


ELYAF NEDİR?

Elyaf nedir?

Dokuma ürünlerinin hammaddesi. Bitki, hayvan ve madeni kaynaklardan elde edilen tabii elyafların yanında çeşitli kimyevi usullerle yapılan elyaflar da vardır. Pamuk, kapok, keten, kenevir, jüt, rami, manila, alfa, sisal, koko, bitkilerden elde edilen belli başlı elyaflardır. Yün, moher, deve tüyü, kaşmir, lama, angora (tavşan tüyü) alpaka, ipek ise hayvani kaynaklı tabii elyaflardır. Isıya dayanıklı bir madde olan asbest madeni kaynaklı tek tabii elyaftır.

Elyaflar uzunluklarına göre stapel (kesikli) ve kontinü (kesiksiz) olmak üzere iki cinstir. Kesikli elyaflarda her bir elyaf bir santimetre kadardır. Pamuk ve yün bu tiptendir. Kesiksiz elyafta liflerin uzunluğu çok fazladır. Tabii elyaflardan ipek ve bazı kimyevi elyaflar bu tip elyaf grubuna girerler. Kimyevi elyaflar kısa kısa kesilerek yün, pamuk gibi kesikli yapılabilir. Elyaf boylarının yanında elyafın kalitesini etkileyen diğer özellikler; parlaklık, incelik, mukavemet, esneklik, ısı iletkenliği, nem çekme özelliği, su çekme özelliği, küflenme, ısı etkisi, boyanma yatkınlığı ve eğirme kabiliyetinden ibarettir. Uzun elyaf kullanmak gibi usullerle, istenen parlaklıkta dokuma yapabilecek çeşitli kimyevi elyaflar üretilebilir. İnce elyaflardan meydana gelen dokumalar daha yumuşak ve dikişe yatkındır. Ayrıca elyaf yüzeyi daha fazla olduğundan bu tip dokumalarda ısı izolasyonu daha iyidir. Elyaflar incelik sırasına göre, ipek, poliamid (naylon), pamuk, yün, moher (tiftik) ve bast elyaf (bitki gövdesi elyafı) şeklinde sıralanabilir. Dokumada önemli olan elyafın inceliğinden çok elyafın meydana getirdiği ipliğin inceliğidir. İplik incelikleri, belli bir ağırlıktaki elyaftan elde edilen ipliğin uzunluğuna göre verilen numaralardan anlaşılır. İpliğin numarası büyüdükçe inceliği artar.

Elyaftan istenen diğer bir özellik, elyaftan yapılan ipliğin mukavemetidir. Bu, ipliğe tesir eden kuvvetin iplik numarasına bölümüyle ölçülür. Nem, bitki kaynaklı elyafların mukavemetini arttırır. Diğerlerininkini ise azaltır. Mukavemeti en fazla olan elyaf kimyevi elyaflardan cam elyafıdır. Diğerleri poliamid, poliester, ipek, keten, pamuk, akrilik elyaf, rayonlar, asetat ipeği ve yün sırasına göre mukavimdirler. Esneklik de elyaftan istenen özelliklerdendir. Esneklik elyafın ve neticede dokumanın mukavemetini arttırır. Esnek olmayan dokumalardan yapılmış elbiselerde torbalanmalar meydana gelir. Elyaflar esneklik özelliğinin azalmasına göre kauçuk, elastomer elyaf, poliamit, yün, ipek, triasetat, akrilik elyaf,

poliester, rayon, pamuk, keten ve cam elyafı sırasıyla gider.

Isı iletme kabiliyeti elyaftan yapılan kumaşın kullanılacağı mevsimi tayin etmek bakımından çok önemlidir. Bu hususta ipliğin dokunuş şekli de ısı izolasyonu bakımından kumaşa tesir eden bir faktördür. Isı iletkenliği, yüksekten alçağa doğru keten, pamuk, rayonlar, asetat ipliği, poliamid, poliester, yün, akrilik ve cam elyafı sırasına göredir.

Nem çekme ve sonra buharlaşmayla bu nemi dışarı verme özelliği yaz aylarında sıhhat ve rahatlık bakımından dikkate alınması gereken bir husustur. Ayrıca nemi emme hızı ve dışarı buharla atma hızı da önemlidir. Ne kadar hızlı nem çekme olursa o kadar hızlı buharlaşma olur. Yün çok nem çekme kabiliyetine sahip olduğu halde çekme ve buharlaşma hızı, selülozik elyafa göre düşüktür. Gevşek dokuma gibi çeşitli dokuma yapısı ve çeşitli apre işlemleriyle nem çekme kabiliyeti arttırılabilir. En fazla nem çeken elyaf yündür. Sonra sırasıyla ipek, rayon, keten, pamuk, asetat ipeği, poliamid, akrilik ve poliester gelir. Cam elyafı hiç nem çekmez. Nem çekmenin yanında ıslandığı zaman elyaf ebat olarak çeker. Bunu azaltmak için elyafa özel apre verilebilir. Su ile çekme yün, pamuk, keten, rayonlar, ipek, asetat ipeği ve diğer kimyevi elyaf sırasına göre gittikçe azalır. Ayrıca nemli yerlerde pamuk, keten ve rayonların küflenmeye meyilleri vardır.

Cam yünü ısıya karşı en dayanıklı elyaf olmasına rağmen, bazı elyaflar yüksek ısılarda kavrulup alev alabilirler. Alev koruyucu ve apre kullanılarak elyafların yüksek sıcaklıklara karşı mukavemeti arttırılabilir. Pamuk, keten, yün, ipek, rayon, asetat ipeği ve poliamit sırasına göre elyafların ısıya dayanıklılığı azalır. Boyanma kabiliyetini gösteren gözeneklilik ve eğirme kabiliyeti mükemmel elyaf için aranan diğer özelliklerdendir. Elyafın inceliği, yüzey yapısı ve uzunluğu, elyafların birbirine iyi yapışarak eğirme kabiliyetini etkileyen önemli hususlardandır.

Kimyevi esaslı elyaflar, sentetik polimerlerden, tabii polimerlerden veya anorganik hammaddelerden çeşitli usüllerle elde edilen elyaflardır. Kendi aralarında pekçok çeşitleri olan bu elyafların kendilerine has özellikleri vardır. Bu özelliklerinden ve ucuzluklarından dolayı dokumacılıkta oldukça yayılmış durumdadırlar.

APRENİN TANIMI VE AMACI
Aprenin Tanımı ve Amacı
Tekstil materyalinin ön terbiye ve renklendirme işlemleri sonrası terbiye işletmesini terk etmeden önce, gördükleri mekanik ve kimyasal tüm işlemlere bitim işlemleri veya apre işlemleri denir. Tekstil ürününe, renklendirme sonrası yapılan apre işlemlerindeki amaç; ürünün tutumunu, görünümünü değiştirmek ve geliştirmektir. Bu işlemleri yapan kişi ve işletmelere de apreci denir. Kimyasal ve mekanik yollarla uygulanan apre işlemlerinin tamamı her ürüne uygulanmamaktadır. Apre işlemleri yapılırken bazı ölçütler göz önünde bulundurulur. Bunlar; ürünün formu, elyafın cinsi, kullanım amacı, kalıcılık derecesi, ürünün incelik ve kalınlığıdır. Örneğin sentetik liflerde görülen statik elektriklenme, doğal liflerde meydana gelmez. Bu nedenle statik elektriklenmeyi önleyici apre, sadece sentetik esaslı liflerden üretilen mamullere uygulanabilir. Kimyasal ve mekanik yollarla apre işlemi yapılırken elyaf cinsi göz önünde bulundurulur. Bazı apre işlemleri, ortak her cins elyafa uygulanabilirken, bazılarıysa tüm lif çeşitlerine uygulanamamaktadır.
 
Tüm Elyaflara Uygulanan Kimyasal Apre İşlemleri
Tekstil ürününün bir flotte içerisinden geçirilmesi ya da bir süre muamele edilmesiyle apre maddesinin ürüne aktarılmasına kimyasal apre denir. Apre maddesi, bir sıvı içerisinde çözündürüldükten sonra emdirme ya da çektirme metoduyla çalışan bir apre makinesinde materyale aktarılır. Apre maddelerinin tekstil materyaline aktarılmasının hızlı olmasından dolayı kimyasal apreler, kumaş formundaki ürünlere, apre fulardında yapılmaktadır. Bunun nedeni kontinü (sürekli) bir sistem ve hızlı olmasıdır. Bunun dışında çektirme usulü çalışan overflow, airflow, haspel gibi makinelerde de kimyasal apreleme yapmak mümkündür.
 
Yumuşaklık Apresi
Ürüne yumuşak bir tutum vermek için yapılan kimyasal apre işlemidir. Renklendirme sonrası ürünün gördüğü işlemler sonucu sert bir tutum oluşacağından yumuşatma işlemi yapılmaktadır. Yumuşatma apresi, renklendirme sonrası ürün formu, elyaf cinsi, kullanım alanı gözetmeksizin uygulanan bir apre işlemidir.
 
Sert Tutum Apresi
Tekstil materyaline uygulandığında sert bir tutum veren ve tüm lif gruplarına uygulanabilen kimyasal apre işlemidir. Tüm liflere uygulanan bir apre işlem olmasına karşın uygulama alanı sınırlıdır çünkü kumaşta sert tutum istenmeyen özelliktir. Ancak çadır, branda, gelinliklerde kullanılan tarlatan gibi ürünlere, yani sert ve diri olması gereken ürünlere sert tutum apresi yapılmaktadır.
 
Kayganlık Apresi
Kayganlık apresi tüm liflere uygulanan bir kimyasal apre işlemidir. Materyale uygulandığında kaygan bir hâl ve daha yumuşak bir tutum kazanır. İpek hissi veren kayganlık apresi, apre maddesinin materyale aktarılmasıyla gerçekleştirilir.
 
Dolgunluk Apresi
İnce yapılı kumaşlara uygulanan kimyasal bir bitim işlemidir. Dokuma kumaşlarda atkı ve çözgü ipliklerinin yüzeyleri, örgü kumaşlarda da ilmeklerin yüzeyleri, dolgunluk maddesiyle kaplanarak kumaş daha dolgun bir tutum kazanır. Kumaşın tutumunda hissedilir oranda dolgunluk meydana gelirken bir miktar da gramajında artma meydana gelir.
 
Parlaklık Apresi
Mekanik yöntemlerle uygulanabildiği gibi kimyasal yöntemlerle de uygulanabilen bir apre işlemidir. Materyale uygulandığında apre maddesinin etkisiyle kumaş daha parlak bir görünüm kazanır. Genellikle dış giyim ürünlerine uygulanmaktadır.
 
Kir İticilik Apresi
Kuru veya yaş kirin kumaşa tutunmasını ve içine işlemesini engelleyen ya da azaltan bitim işlemidir. Kir itici apreyle kumaş yüzeyinde ince film şeklinde bir tabaka oluşturulur. Kir, kumaşın yüzeyinde bulunan film şeklindeki tabakaya takılır ve kumaşın içine işlemesi engellenir. Uygulama sonrası kumaş sert bir tutum kazandığından uygulama alanı sınırlıdır. Genellikle koltuk döşemeleri, halı gibi çabuk kirlenen ve sık temizlenmeyen ürünlere uygulanır.
Su İtici Apre, Özellikle Dış Giyim Tekstil Ürünlerinde Yaygın Olarak Kullanılır 
Su İticilik Apresi
Su itici apre işleminde, liflerin etrafında hidrofob (suyu iten) bir yüzey oluşturulur. Kumaşın gözenekleri kapanmadığından hava transferi gerçekleşmektedir. Su itici apre yapılmış kumaş yüzeyine, su döküldüğünde su, damlacıklar şeklinde kumaş yüzeyinde kalır. Uygulanan kumaşa su iticilik özelliğin yanı sıra, kir iticilik özelliği de kazandırır. Su iticilik apresi, kışlık dış giyim (yağmurluk vb.) olarak kullanılacak kumaşlara uygulanır.
 
Su Geçirmezlik Apresi
Kumaşın ön ve arka yüzeyi ince bir film tabakası şekilde su geçirmez apre maddesiyle kaplanır. Kumaşın gözenekleri yüksek oranda kapandığından deri solunumu çok zordur. Bu nedenle sınırlı alanlarda uygulanabilen bir apre yöntemidir. Genellikle çadır, branda ve ayakkabıların bez kısımlarına uygulanır.
 
Güç Tutuşurluk Apresi
Güç tutuşurluk bitim işlemine bazı kaynaklarda yanmazlık apresi denilmektedir. Güç tutuşurluk apresi, apre maddesinin kumaş yüzeyine aktarılmasıyla gerçekleştirilir. Genellikle yatak, asker ve itfaiyeci kıyafetleri, araç döşemelikleri, topluma açık özel ve kamu alanlarında kullanılan tekstil ürünlerine (tiyatro perdeleri vb.) uygulanır.
 
Elyaf Çeşidine Göre Uygulanan Kimyasal Apre İşlemleri
 
Selüloz Esaslı Mamullere Uygulanan Kimyasal Apre İşlemleri
 
Buruşmazlık Apresi
Keten başta olmak üzere viskon ve pamuk liflerinden üretilen kumaşlar çok çabuk kırışmaktadır. Buruşmaz özelliğini en aza indirmek için lifin amorf bölgeleri reçineyle doldurularak yapılan buruşmazlık bitim işlemi, genellikle dış giyimde sık yıkanmayan kumaşlara uygulanır.
 
Saydamlaştırma Apresi
Selülozik kumaşın gergin bir ortamda yüksek konsantrasyonlu sülfürik asit bulunan flotteden geçirilmesiyle kumaşa saydam bir görüntü verme işlemidir. Genellikle fantezi kumaşlara uygulanır.
 
Antiseptik Apre
Bakteri ve mantarların cilt üzerinde oluşmasını engelleyen yıkamaya dayanıklı kimyasal apre işlemidir. Anti bakteriyel apre olarak isimlendiren bu bitim işlemi topluma açık özel ve kamu alanlarında kullanılan tekstil ürünlerinin aprelenmesinde; iç giyim, ayakkabı gibi eşyaların küflenmesini, koku oluşumunu ve bakteri üremesini engellemek için yapılır.
 
Protein Esaslı Mamullere Uygulanan Kimyasal Apre İşlemleri
 
Keçeleşmezlik Apresi
Yün liflerinde pul tabakası; ısı, hareket, aşırı bazik ve asidik ortamda kıvrılarak diğer liflerle karışık bir yapıya girerek keçeleşir. Bu yüzden kumaşta ence ve boyca çekme meydana gelir. Müşterinin ürünü kullanırken çekmemesi için yapılan apre işlemine keçeleşmezlik apresi denir.
 
Güve Yemezlik Apresi
Güve gibi böcekler, yün başta olmak üzere tüm protein liflerinin yapısını bozarak life zarar vermektedir. Bu zararlı haşaratların elyaf üzerinden uzaklaştırılması naftalin veya DDT benzeri zehirlerle sağlansa da pek sağlıklı bir yöntem değildir. Güve yemezlik apre maddeleri ile protein elyafı aprelenerek güvenin kumaş üzerinde barınması engellenir.
 
Sentetik Mamullere Uygulanan Kimyasal Apre İşlemleri
 
Antistatik Apre
Sentetik liflerde meydana gelen statik elektriklenme sonucu giysi vücuda yapışmaktadır. Ayrıca çok daha kolay kirlenmekte ve giysiyi çıkarırken rahatsızlık vermektedir. Antistatik apre, statik elektriklenmeyi önleyici apre işlemidir. Antistatik apre işlemi antistatik apre maddeleriyle gerçekleştirilir. Antistatik apre işlemi genellikle iplikte çekim işlemi esnasında uygulanmaktadır.
 
Antipilling Apresi
Sentetik liflerden yapılmış ürünlerde kullanıma bağlı olarak kumaş yüzeyinde, sürtünmeye bağlı olarak; küçük lif birikintileri oluşur. Bunlar boncuk şeklindedir ve kumaşa bağlı olduklarında göze hoş görünmez. Antipilling apre işlemi yapılan kumaşlarda bu durum gözlenmez. Antipilling apre maddesi kumaşa fularddan aktarılarak kumaşın boncuklaşması engellenir.
 
Tüm Elyaflara Uygulanan Mekanik Apre İşlemleri
Mekanik etkilerle, materyalin kullanım özelliklerini geliştiren apre işlemlerine mekanik apre denir. Mekanik apre işlemlerinde materyal genellikle kuru hâlde apre işlemine tabi tutulur. Mekanik apre işlemi için istenilen etkiyi sağlayacak apre makinesi kullanılır. Örneğin şardonlama, şardon makinesinde; sanforlama, sanfor makinesinde yapılır.
 
Şardonlama
Doğal ve sentetik tüm kumaşlara uygulanabilen ortak bir mekanik apre işlemidir. Şardonlama, şardon makinesinde yapılır. Kumaş, şardon makinesinden geçirilirken makinede bulunan tarayıcı silindirler üzerindeki çelik iğnelere temas ettirilir. Bu sayede kumaşı oluşturan ipliklerin içerisinden lifler dışarı çekilir. Dışarı çıkarılan lifler kumaştan ayrılmadığı için kumaş tüylü bir görünüm kazanır. Genellikle kışlık giyim eşyalarına, battaniyelik kumaşlara uygulanır.
 
Zımparalama
Dokuma veya örgü kumaşın zımpara silindirine temas ettirilmesiyle yapılan bitim işlemidir. Bu da şardonlama gibi bir nevi tüylendirme işlemi olmasına rağmen elde edilen efekt tamamen birbirinden farklıdır. Zımparalamada bir nevi süet görüntüsü elde edilir. Zımparalanmış kumaşın yüzeyindeki tüylenme efekti, daha kısa ve düzenli olduğundan fantezi kumaşlara uygulanır.
 
İstim Vererek Fırçalama
Şardonlama ve makaslama gibi mekanik işlemler sonucu kumaş yüzeyinde kalan lif uçuntularını uzaklaştırmak, kumaşı yumuşatmak ve parlatmak için yapılan mekanik bitim işlemidir. Kumaş kuru ya da nemli bir şekilde döner fırçalar arasından geçirilir. Bu fırçaların kumaşa sürtünmesiyle üzerinde bulunan lif uçuntuları uzaklaşır. Bu işlem, aynı zamanda kumaşa kısmen yumuşaklık ve parlaklık sağlar.
 
Makaslama
Kumaş yüzeyinde bulunan lif çıkıntılarının tamamen uzaklaştırılmasını, yine kumaş yüzeyinde bulunan havların belli bir uzunlukta kesilmesini sağlayan mekanik bitim işlemidir. Tıraş makinesi olarak da anılan makaslama makinesinde kumaş, makas masasıyla düz ve spiral bıçakların arasından geçirilir. Dönen spiral bıçak sayesinde, kumaş yüzeyindeki lif çıkıntıları ve havlar belli bir uzunlukta kesilir. Böylelikle kumaş yüzeyi pürüzsüz, düzgün bir hâl alırken parlaklığı da artar.
 
Tumbler Yapma
Ön terbiye ve renklendirme işlemleri sonucu gramajı düşmüş, yapısal olarak zayıflamış kumaşları enden ve boydan toplatarak; ağırlık kazandırmak amacıyla yapılmaktadır.
 
Elyaf Çeşidine Göre Uygulanan Mekanik Apre İşlemleri
 
Selüloz Esaslı Mamullere Uygulanan Mekanik Apre İşlemleri
 
Sanfor
Ön terbiye ve renklendirme işlemleri sırasında, kumaşta özellikle çözgü yönünde gerilim meydana gelir. Bu gerilim giderilmezse müşterinin kullanımı esnasında daha ilk yıkamada üründe çekme, kısalma meydana gelir. Terbiye işlemleri esnasında meydana gelen bu gerilimi ortadan kaldırmak için kumaş sanforlanır. Sanfor makinesinde kumaş önce enine sonra da boyuna nemli ısı ve keçenin yardımıyla büzdürülür.
 
Kalandırlama
En az iki adet silindir arasından basınç altında materyalin geçirilmesiyle yapılan bitim işlemidir. Kalandırlama makinesinde ısıtılan silindir ve yüksek basıncın etkisiyle kumaşın parlaklığının artması sağlanır. Ayrıca kumaş ütülenmiş görünüm kazanmaktadır. Kalandırlama pamuklu kumaşlar başta olmak üzere sentetik ve yünlü kumaşlara da uygulanmaktadır.
 
Kalıcı Şekil Verme İşlemi
Selülozik liflerden üretilmiş kumaşların yüksek ısıdaki silindirler veya kalıplar arasından geçirilerek bu kumaşlara belli bir desen ve şekil verilmesidir.
 
Protein Esaslı Mamullere Uygulanan Mekanik Apre İşlemleri
 
Tesbit (Krablama)
Özellikle yünlü kumaşlara uygulanmaktadır. Kumaşın yüksek sıcaklıktaki su içerisinden gergin, enine açık bir vaziyette geçirilerek kumaşa boyut stabilitesi kazandırılması işlemidir. Yünlü kumaşlarda ve pul tabakası bulunan diğer hayvansal liflerde meydana gelen keçeleşme (kumaşın en ve boy yönünde kısalması) isteğini, en aza indirmek için yapılmaktadır. Diğer bir ismi krablama olan bu işlem, ön terbiye işlemleri sırasında da yapılmaktadır.
 
Dekatür
Yünlü kumaşların dikime gitmeden önce gördüğü son işlemlerden biridir. Dekatürleme apresinde amaç, materyali dikime hazır hâle getirmektir. Dekatürleme apresiyle materyale belli bir boyut stabilitesi (sabitliği) kazandırılır, kumaşın parlaklığı ve yumuşaklığı artırılır.
 
Presleme
Pamuklu kumaşlara yapılan kalandırlama apresinde elde edilen etkileri sağlamak için yünlü kumaşlara presleme yapılır. Kalandırlamada basıncın fazla olması nedeniyle bu işlem, yünlü kumaşlara uygulanamaz. Kalandırlar, yünü ezerek yapay bir parlaklık ve buna bağlı olarak basık bir görüntü oluşturur. Presleme işlemi, yünlü kumaşlara en çok mulden pres makinelerinde uygulanmaktadır. Preslemeyle yünlü kumaşa, parlaklık ve yumuşaklık kazandırılır.
 
Ratine
Şardonlanarak ve zımparalanarak tüy tabakası oluşturulmuş yünlü kumaşlara mekanik bir işlemle dalgalı görünüm kazandırılmasıdır. Çok az uygulanan ratine apresi, genellikle fantezi kumaş üretiminde kullanılır.
 
Hav Polisajı
Yüzeyinde hav tabakası bulunan yünlü kumaşlara uygulanan özel bir bitim işlemidir. Hav tabakasında bulunan ipliklerin açılarak lif hâline getirilmesi ve parlatılmasıyla kumaşa hoş bir görünüm kazandırılmasıdır. Kadife, battaniye, halı gibi ürünlere uygulanır.
Yünlülerin keçeleşme özelliğinden faydalanarak kontrol altında yapılan keçeleştirme işlemidir. Dinklenen kumaşın hava geçirgenliği azaldığından bu kumaşlar daha sıcak tutmaktadır. Ayrıca gevşek dokunmuş kumaşlar bu işlemle daha sıkı bir yapı kazanır.
 
Sentetik Mamullere Uygulanan Mekanik Apre İşlemleri
 
Fikse İşlemi
Sentetik mamule yüksek sıcaklık altında şekil ve biçim verme işlemine fikse denir. Sentetik mamuller terbiye işlemleri esnasında boyut değişimine uğrar. Fiksaj işlemi terbiye öncesi ve sonrasında yapılabilir. Terbiye öncesi yapılan fikse işlemiyle mamulde görülebilecek boyut değişimleri azaltılır. Terbiye sonrası yapılan fikse işlemiyle de mamulün istenilen boyutlara getirilmesi sağlanır.
PİGMENT DİJİTAL BASKI

Bu baskı tipi her tür doğal ipliklere pigment boya kullanılarak yapılan baskı makinesi bünyemizde bulunmaktadır. Düşük metrajlı baskılar için detaylı dijital baskı yöntemi olan bu yöntemle, açık zemine koyu renklendirme ile her tür baskı yapılabilmektedir. (CMYK). Baskı renginde beyaz bulunmamaktadır.

TEKSTİL TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

A'dan Z'ye tekstil terimlerini ve anlamlarını bu sayfada bulabilirsiniz. Alt kısımda bulunan A'dan Z'ye sıralı şekilde bulunan harflere tıklyarak, direk olarak ilgili harf ile başlayan terimlere kolayca erişebilirsiniz.

LEKELERİ ÇIKARMA

Kumaş üzerindeki boya lekeleri

 Leke henüz oluşmuşsa, yani tazeyse en etkili temizleyici madde terebentindir. 

 Leke kurumuşsa, sabunlu suyla yıkayın ve birkaç saat bu suda bırakın. Boya iyice yumuşayınca bir bıçakla kazıyın, sonra terbentinle silin.

Kan Lekesi 

Hiç denememeniz gereken usul kan lekesini çıkartmak için sıcak su kullanmaktır. Lekenin pişerek daha fazla yerleşmesine yol açar sıcak su. Oysa bazı özel yollarla kan lekelerini kolaylıkla çıkartabilirsiniz.

Kurumamış kan lekesinin üzerine biraz nişasta serpmek ve nişasta kuruduktan sonra fırçalamanız yeterlidir. Kurumuş lekeler için de bir litre suya katacağınız iki yemek kaşığı amonyak işinizi görecektir. Leke bu karışım ile fazla bastırılmadan silinirse yok olacaktır. 
Beyaz kumaşlarda: Lekeyi oksijenli suyla ıslatın. Sonra sabunlu ılık suda yıkayın.
Renkli kumaşlarda: Nişastayı suyla karıştırarak bir hamur yapın. Bunu lekeli yere sürerek kurumasını bekleyin. Sonra fırçalayarak temizleyin. Bir başka yöntem de aspirin tabletini azıcık suyla eritip lekeli yeri bununla örtmektir. İyice kuruyunca fırçalayarak temizlersiniz. 
Halıda kan lekesi: Lekeli yerleri beyaz sirkeyle ovuşturun.

Mürekkep lekesi 

Deri eşya üzerinde: Biraz limon suyuyla lekeyi fırçalayın. 
Kağıt üzerinde: Lekeli kağıdın altına kurutma kağıdı koyun. Lekenin üzerine birkaç damla oksijenli su sıkın. Sonra kuru bir pamuk parçasıyla kurutun. 
Kumaş üzerinde: 
Dayanıklı bir kumaşsa: Biraz limon suyu ve ılık sütle silin. Durulanınca leke yok olacaktır. 
Nazik bir kumaşsa: Leke kuruyunca, üzerine talk pudrası dökün. Kaybolana kadar fırçalayın. 
Beyaz çamaşırda: Hemen lekenin üzerine sulandırılmış hardalı yayın. Yarım saat kadar bekleyip, süngerle lekeli yeri yıkayın. 
Mobilya üzerinde: 
Eğer leke tazeyse içine çiğ süt veya limon suyu ilave ettiğiniz sıcak su yeterli olacaktır. 
Leke eskiyse zımpara kağıdı ile kazıyın. Muntazam daireler çizerek mantar tıpayla parlatın. 
Parmaktaki lekeler: En etkilisi domates suyuyla ovmaktır. 
Kırmızı mürekkep lekesi:Üzerine hardal sürüp birkaç saat öylece bırakın. Kırmızı mürekkep lekesinden sizi kurtaracak en iyi malzeme budur.

Tentürdiyot Lekesi 
Leke yeni ise, alkol yararlıdır. Eğer eski ise, benzin vb. şeyler ya da oksijenli su kullanılır.

Çamur Lekesi 
Hiçbir zaman elbiseyi hemen fırçalamayın. Çünkü çamur lekesi genellikle kuruyunca hafif bir fırçalamayla çıkarlar. Eğer leke çıkmamakta ısrar ederse, eşit miktardaki su ve sirke karışımıyla silin.

Şarap Lekesi 
Beyaz kumaşta şarap lekesi: 
Kumaşı bir süre kaynamakta olan süte batırın sonra yıkayın. 
Örtünün üzerine dökülür dökülmez hemen tuz serpin. İlk yıkamada çıkacaktır. İnatçılık ederse, yıkama suyuna biraz çamaşır suyu katınız. 
Renkli kumaşta şarap lekesi: Lekeli kısmı amonyaklı soğuk suya batırın. 
Beyaz pamuklu örtüde: Hemen lekeli kısmı beyaz şarapla ıslatın.

Ceviz Lekesi 
Taze ceviz lekesinin ellerde bıraktığı sevimsiz lekeyi çıkarmak için pamuklu bir bez parçasını sirkeye batırıp lekelere sürtün. Sonra ellerinizi soğuk suyla yıkayın. 

Kahve Lekesi 
Leke henüz oluşmuşsa üzerine biraz tuz dökün. 
Beyaz pamuklu kumaşta:Lekeyi sabunlu su ile çıkaramazsanız, oksijenli su ile silin. Bu da yeterli olmazsa çamaşır suyu kullanmaktan başka çareniz yok demektir. 
Yıkanabilir kumaşlarda kahve lekesini çıkarmanın en kolay yolu saf gliserin ile ovmaktır. Yarım saat bekledikten sonra her zamanki gibi yıkayın
Renkli kumaşta: Lekeyi çıkartmak için birkaç yol deneyebilirsiniz. 
Lekeli kısma biraz gliserin sürün ve ılık suyla durulayın. 
Nazik kumaşlar için: Şu karışımı deneyebilirsiniz. Sıcak suya bir yumurta sarısı ve birkaç damla gliserin katın. Bununla lekeli kısmı silin ve ılık suyla durulayın. 
Halı üzerinde: Lekeli yeri, eşit miktarlardaki alkol ve beyaz sirke karışımıyla silin.
Cilalı ahşap üzerinde: Oksijenli suyla silin. Sonra lekeli yeri cilalayın 
 

Çay Kumaş üzerindeki lekeler 

Beyaz kumaşta: Limon suyuyla silin. Sonra soğuk suyla durulayın. 
Renkli kumaşta: Taze lekeyi yumurta sarısını suyla karıştırarak ovuşturun. Leke eskiyse, gliserinli suyla silmeniz gerekir. 
Halı üzerindeki lekeler: 
Eşit ölçekteki alkol ve sirke karışımıyla lekeli yerleri siliniz. 

ISI GERİ KAZANIMI
ÖZET
Dünyada, Tekstil sektöründe ısı geri kazanım uygulamaları, arıtma tesislerinin kurulması ile güncelleşti. İlk uygulamalarda Organize Sanayi bölgelerinde kurulan merkezi arıtma sistemlerinin ömrünü uzatmak amaçlanıyordu. Enerji tasarufu açısından faydaları ise ikinci planda kalmıştı.Zaman içinde ısı geri kazanımından sağladıkları faydaların küçümsenmiyecek kadar fazla olduğu anlaşılmıştır.Türkiyede maliyetleri etkiliyen önemli kalemlerden biri de yakıt maliyetidir. Bu sebeple yazıda temel olarak ısı geri kazanım sisteminin kurulmasında dikkat edilmesi gereken konular ve enerji tasarufu açısından önemi anlatılacaktır.
GİRİŞ
Tekstil sektöründe önemli adımlar atmış ülkemizde ciddi boyutta rekabet ortamının oluşmaması ve iş gücünün diğer bazı ülkelere göre daha düşük olması sebebi ile enerji ekonomisi konusunda ciddi çalışmalar yapılamamıştır. Son on yıl içinde bazı çalışmalar yapılsa da yetersiz düzeydedir. Gelecek on yıl içinde bu çalışmaların ivme kazanacağı açıktır.

ISI GERİ KAZANIMI NEDİR ? NASIL YAPILIR?

 

Tekstil fabrikalarında Yıkama, Boyama, Apre işlemlerinde kullanılan sıcak su, özelliklerini kaybedince veya işlem sonunda atılmak üzere drenaj hattına verilir. İşte bu atık suyun ısı enerjisini kullanarak taze besleme suyuna aktarma işlemine ısı geri kazanımı demekteyiz.

Bu işlemin ısı geri kazanım amacının dışında başka bir amacı da vardır. Arıtma sistemlerinde kullanılan borular, demir yada beton malzemeden yapılır. Boyalı atık su bünyesinde kimyasal tuzlar, boya ve bazı enzimler içerir. Bu bileşik sıcak halde diğer bir fabrikadan gelen kimyasal atıkla birleştiğinde arıtma sistemi için tehlike oluşturabilir. Örneğin, yakından ilgilendiğimiz Avustralya gibi bazı ülkelerde 40-45°C cıvarındaki atık suyun Environment Protection Authority'nin belirttiği yasalara göre kanunen 35°C altına soğutulması gerekir. Bu ülkede tekstil ve benzeri işletmelerin uyguladığı yöntem; sıcak atık suyu soguk su ile karşılaştırarak 35°C altına düşürmektir. Yine de 35°C altına düşmez ise tekrar bir kule devresi ile 35°C altına indirilir.Maalesef ülkemizde enerji kaynakları o kadar bol ve ucuz değildir. İleride oluşabilecek enerji problemlerini düşünerek kaynaklarımızı verimli ve tasarruflu kullanmalıyız.

TEKSTİL SEKTÖRÜ ATIK SIVILARDAN ISI GERİ KAZANIMI, GENEL ANLAMDA AŞAĞIDAKİ AVANTAJLARI SUNMAKTADIR:

1-Azalan yakıt tüketimi.

2-Düşük atık sıcaklığına bağlı olarak termal kirliliğin önüne geçilmesi.

3-Verimi arttıran kısalmış boyama ve işlem süresi.

4-Temiz sıcak suyun sürekli bulunmasının yıkama işlemini kolaylaştırması.

5-Azalan genel işletme giderleri

ISI GERİ KAZANIM SİSTEMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR NELERDİR ?

1. Mevcut tesislerde atık sular kanallarda toplanarak drenaj hattına verilmektedir. Sıcak atık ile soğuk atık ayrı ayrı kanallara verilmediği için karışım suyu sıcaklığı ortalama 40-45°C civarı olmaktadır. Bu sebeple ısı geri kazanımı verimli olamamaktadır. Mutlaka sıcak ve soğuk akışkanın ayrı ayrı kanallarda toplanması gerekir. Tesislerde üretimi durdurmadan bu değişikliği yapmak oldukça güçtür. Bu sebeple yeni yapılan tesislerde proje çalışmaları sırasında bu konu dikkate alınmalıdır.

2. Üretim sırasında bir şekilde suya karışan elyaf, pamuk ve imalat atıkları filtrelerde tutulması gerekir. Filtreleme ısı geri kazanım için en önemli problemdir. Her fabrikanın sudaki katı madde cinsi ve oranı değişiktir. Bu sebeple filtre seçimi yaparken dikkatli olunmalıdır. Filtrelerde otomatik temizlemeli tipler tercih edilmelidir. Otomatik tip filtreler yüksek maliyetlerine rağmen gerekli filtrasyonu gerçekleştirememektedir. Kullanıcı hataları da eklendiğinde işletme problemleri ortaya çıkmaktadır. Bu sorun karşısında plakalı ısı eşanjörü imal eden firmalar bazı tedbirler almak zorunda kaldılar. Atık suyun geçtiği iki plaka arası mesafeyi artırdılar .Plaka yüzeylerinde tasarım değişiklikleri yaptılar.Böylece plakaları arasını elyaf ve atıkların takılmayacağı şekle getirdiler. Diğer temiz suyun dolaştığı taraf ise ısı transferi için uygun aralıkta tuttular. Atık suyun önüne 4 mm ızgara aralığı olan sepet filtre konularak kaba atıklar da tutuldu.

Gözlemlerimiz neticesinde yünlü ve pamuklu uygulamalarda oldukça başarılı olan Avusturalyada bu tip eşanjörler sorunsuz olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde de bu yöntemi deneyen firma sayısı iki sene içinde oldukça artmıştır.

3. Gerçekten örnek teşkil edecek sistemlerin kurulamaması yüzünden yatırımcılar konuya uzak kalmıştır.

4. Yeni yapılacak fabrikalarda proje aşamasında atık su sistemi düşünülerek eğim ve kot farkı ayarlanmamaktadır.Bu sebeple sonradan sistemde pompalar kullanarak ilave yükler getirilmektedir. 

ISI GERİ KAZANIMIN EKONOMİK OLABİLMESİ İÇİN AŞAĞIDAKİ ÖZELLİKLERİ TAŞIMASI GEREKİR;

1. Atık sıcak su miktarı en az 30 ton/h olmalıdır.

2. Aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı mutlaka plakalı ısı eşanjörü kullanmak gerekir.

a) Tekstil uygulamalarında borulu eşanjörlerde bakım veya temizlik için gerekli müdahale süresi çok uzundur.Buna göre plakalı ısı eşanjörlerinde süre çok daha kısadır.

b) Borulu tiplerde Isıtıcı akışkan ile ısınan akışkan arasındaki sıcaklık farkı (aynı debiler için) 15-20°C kadardır. Halbuki plakalı ısı eşanjörlerinde yaklaşım 5°C civarındadır

c) Kullanılacak borulu tip eşanjör için gerekli krom nikel maliyeti plakalı eşanjör maliyetinden çok daha fazladır.

d) Aynı işi yapacak borulu eşanjör ağırlığı ve hacmi sebebi ile işletmede çıkaracağı problemler sebebi ile tercih edilmez.

e) Herhangi bir kapasite artırımı söz konusu olduğunda (bazı uygulamalar dışında) plakalı ısı eşanjörü kullanılan yerlerde yalnızca plaka ilave etmekle ihtiyaca cevap vermek mümkündür.

3. İşletme 24 saat çalışmalı ve su kullanımı sürekli olmalıdır.

YATIRIM MALİYETLERİNİN HESAPLANMASI

Her fabrikanın kendine has özelliklerinin bulunduğu ve makinaların çalışma periyotlarının yükleme hızlarının değiştiği bilinmektedir. Bu sebeple standart bir hesap yaparak bu hesabı genelde bütün fabrikalar için kabul etmek hatalı olacaktır . Bu sebeple her fabrika için ayrı ayrı hesap yapmak sağlıklı olmaktadır.

Simülasyon programı hakkında genel bilgiler: Bu programın amacı fabrikanın tam yükte ve 24 saatlik zaman dilimi içinde ihtiyacı olan su mikterın ve hangi miktarlarda kaç derecede su istediğini, aynı anda atılan atık suyu ve makinalar arasında karşılaştırma yaparak gerekli depolama ve ihtiyacın belirlenmesi imkanını sağlar.Programa,24 saatlik zaman dilimi içinde her makinanın yükleme ve boşaltım süreleri girilir Böylece makinaların çalışmalarını program üzerinde taklit edilmiş olur.Su tüketimlerinde oluşan pik noktaları, bu pik noktaların süresi , gerekli olan sıcak su miktarı ve atık su miktarının pik noktalarını karşılaştırır. Pik noktalar artık gün içinde bilinmektedir. Yapılacak tankların hacimleri pompa ve eşanjör boyutları ihtiyacı karşılayacak şekilde kolayca seçilecektir.

Bu program veya hesaplama yukarıdaki içeriği taşıyacak şekilde basitçe yapılmalıdır Bu sayede ekipmanlar optimum olarak seçilecek, gerekli finansman ve bütçe kolayca çıkarılacaktır.

Pratik olarak düşünürsek yukarıda belirtilen koşullar göze alındığında ortalama 70°C atık su üreten bir tesis (35 m³/h altında olmamak kaydı ile) ortalama 2,5 ayda ilk yatırım bedelini ödeyecektir.

ÖRNEK BİR TESİSİN ISI GERİ KAZANIM MİKTARININ HESAPLANMASI:

KABULLER:

Ortalama sıcak atık su miktarı: 30m³/h

Atık su sıcaklığı:70°C

Karışım koşullarında PH12-5 arasında

Soğuk su sıcaklığı:15°C

Soğuk su debisi: 50 °C

Cp:1 Kcal/m³°C

Yakıt alt ısıl değeri Hu: 9600kcal/kg

Tesis 24 saat ve 365 gün çalışıyor.

Fuel oil fiyatı : 30.000.TL/kg 

 KAZANILAN ENERJİ MİKTARININ HESAPLANMASI:

Q = m x Cp xt

Q =30.000x1x(70-35)

Q =1.050.000 Kcal/h

Q =Hu x my

my= 1.050.000/ 9.600

my=109.375 Kg / h

BİR GÜNLÜK YAKIT TASARRUFU : 109.375 x 24 = 2.625 kg/gün

" AYLIK " " : 2.625 x 30 = 78.750kg/ay

" YILLIK " " : 78.750 x 12= 945.000kg/yıl

Maddi Değer Olarak 30.000 x 945.000 = 28.350.000.000 TL/YIL

ISINAN TAZE SOĞUK SUYUN EŞANJÖR ÇIKIŞ SICAKLIĞININ HESAPLANMASI:

Q=1.050.000 KCal/h t=(Tç- Tg)

Q=m x Cp x t

Tç= (Q/ M ) +Tg

Tç= 36°C

Genelde işletmelerde düşük sıcaklıkta çalışan makinalar minimum 40°C sıcak su kullanırlar. Bu sebeple bazı işletmeler bu suyu hazır bekletmek veya hazırlanana kadar beklemek zorundadır . Bu suyu hazırlamak için harcanacak para ve zaman artık kazanılmıştır.

Bazı işletmelerde de düşük sıcaklıkta su kullanımı yerine yüksek sıcaklıklarda su ile çalışılmaktadır. Böyle durumlarda yukarıdaki örnek çalışmada soğuk su debisini atık su debisi cıvarına çekerek ısınan suyun sıcaklığını yükseltme şansımız vardır. Aynı örnek için temiz suyun çıkış sıcaklığı Tç=65 °C çıkarılabilir.

Plakalı Eşanjörlerin seçiminde bu sıcaklık yaklaşımı 2°C cıvarına kadar rahatlıkla çıkarılabilir Yanlız tekstil sektöründe bu farkı en fazla 5 -10 °C cıvarında tutmalıyız. Bu uygulamanın sebebi aşağıda kısaca anlatılmıştır.

PLAKALI ISI EŞANJÖRÜ TASARIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Q=M x Cpx t M=Q / Cp x t t=Q / M x Cp (1)

Q=k A LMTD (2)

t k A

= =

LMTD m Cp

1/k= 1/1 +1/2 + / +Rf

Yukarıdaki denklemlerden de anlaşılacağı gibi değerini büyütmemiz ısı transferini zorlaştırır.Plaka yüzeyini büyütür değerine etki eden faktörlerin başında LMTD değerinin büyümesi gelir. LMTD büyür ise Küçür ve böylece daha küçük yüzeyli bir eşanjör ile çözüm sağlamış oluruz.

Şekil2 de sıcaklık eğrilerinin şematik gösterilmiştir.LMTD değeri kısaca (T1-T4)ve(T2-T4) değerlerinin arasındaki farka bağlıdır.Bu fark büyük ise eşanjör küçülecektir . Daha küçük bir yüzey ile görev tamamlanacaktır..

Plakalı ısı eşanjörlerinin en büyük faydası da işte bu noktadadır . Isıtıcı akışkan ile ısınan akışkan arasındaki sıcaklık farkı 2°C cıvarındadır .Böylece sanayide her sektörde ısı geri kazanımını mükemmel olarak yapar . Ortam ile krom nikel plakalar arasında ısı transfer yüzeyi oldukça düşük olması sebebi ile ısı enerjisi kayıpları %1-1.4 kadardır.

Tekstil sektöründe sıcak akışkan ile soğuk akışkan arası yaklaşım maksimum 5 - 10°C cıvarı kadar olmaktadır .Sıcaklık farkını iki derece cıvarında tutmamız, degerini beş dereceye göre logaritmik olarak arttıracaktır. degerindeki artış gerekli ısı transfer yüzeyini de aynı oranda arttıracaktır. Amaç ısı transferini maksimum yaparken eşanjör içinde kirlenmeyi de minimum yapmaktır. Plaka sayısını arttırmak İşte bu sebep göz önüne alınarak kontrollü yapılmalıdır. 

SONUÇ

Ülkemizde Isı Geri Kazanımı , bu güne kadar bütün alanlarda beklediğimiz seviyeye gelememiştir.Ümidimiz,gelecek yıllarda bu konuda çalışacak kişi ve kuruluşların sayısında artış olmasıdır.Doğal yapının korunması, kaynaklarımızın ekonomik kullanılması ve gelecek kuşaklara daha iyi bir ülke bırakabilmemiz için bu konuya ayrı bir önem vermemiz gereklidir.

GÖSTERİMLER

Q =Isı yükü

m =Kütlesel debi

Cp =Özgül ısı

t =Tek taraf için giriş çıkış arası sıcaklık farkı

k =Isı transfer yüzeyi

LMTD =Logaritmik sıcaklık farkı

my =Yakıt debisi

=Teta degeri

1 =Akışkandan metale

2 = Metalden diğer akışkana

=Metal kalınlığı

=Termal kondüktivite

Rf =Kirlenme faktörü

HİZMETLERİMİZ


LAMİNASYON

a) Film laminasyon b) Hot Meld Laminasyon c) Tela Yapıştırma ...

FASON DOKUMA

a-Polyester dokuma b- Pamuklu Dokuma c- Karışımlı dokumalar ...

KAPİTONE

a) Klasik desen dikişli kapitoneler (1,5*1,5  ;  3,5*3,5 ; 5*5 baklava v.b.) b) Klasik desen lazer ...

BASKI

Her tür doğal ipliklere pigment boya kullanılarak yapılan baskı makinesi bünyemizde bulunmaktadır. Düş ...